yağmurlu gün

Ankaranın soğuğu malum, sonbaharda bir soğudu mu bahara kadar bir daha ısınmaz. Ama çok da kötülememek lazım, sonuçta İstanbulda da Ekimde motosiklete binmek pek akıl karı değildir. O Ekim akşamında soğuk ve cehennem gibi yağmur yağıyordu. Nasıl olsa yağmaz diye düşünerek Ranalara yürüyerek gitmeye karar vermiştim. Ama yarı yolda öyle bir yağmur bastırdı ki, kendimi içeri atıncaya kadar sucuk gibi ıslandım. Cuma akşamıydı ve Rana ve benim için haftanın en güzel günüydü. İkimiz için de hafta bitmiş ve hoşlanacağımız iki günü bize vermişti. Ufak tefek sorunlar olsa da onunla yattığımız gecelerin gerçekten tadını çıkarıyorduk. Eve yaklaşırken camdan süzülen ılık, davetkar ışığa baktım. Sıcak bir huzur ve onun ateşine sarılıp yatma düşüncesiyle kapıyı çaldım. Önüm, arkam ıslaktı. Ayaklarım buz kesmişti ve çoraplarım sırılsıklamdı. Evet, bir ateş bu gece çok iyi gidecekti. Rana beni kapıda gülümseyerek karşıladı. Üzerimdeki ceketi çıkarmamı bekleyip sarıldı ve öptü; tabi fazla ıslanmamaya özen göstererek. Üzerimdeki gerilimi attım, yalnızca ona bakmak benim sıcak ve mutlu hissetmeme yetti. “Özür dilerim sana verecek temiz birşey ayarlayamadım, sadece bu bornoz var” diyerek benim için kaloriferin üstünde ısıttığı bornozu verdi. Güldüm ve bu durumun bu gece bize zaman kazandıracağını düşündüm. Yine de kotunu çıkarmaktan ve sütyenini çözmekten zevk alabilirdim. Rana “bugün Filizle çarşıya gittik ve baya dolaştık, çamaşırlarla ilgilenecek vaktim olmadı” dedi. Ben de “önemli değil, zaten bu gece tekrar dışarı çıkmayı düşünmüyürum” dedim. Bornozu elinden alırken sanki aceleyle kötü bir haber verecekmiş gibiydi. “Ne?” diye sordum. “Filiz içerde, oturma odasında” diye cevap verdi. Bu gerçekten kötü haberdi. Rananın en iyi arkadaşı tatlı, neşeli biriydi ama akşamları uzun kalmak gibi bir eğilimi vardı ve ben bu akşamı bir ateşin önünde Ranayı azdırıp, öperek, okşayarak geçirmek istiyordum. Filiz burdaysa o ateşi göreceğimden şüphem vardı. Yatak odasına doğru yürürken Filize selam vermek için oturma odasının kapısında durdum. Beni öpmesi için kurumam gerektiğini söyleyerek bana takıldı. Kurulanıp giyinirken o öpücüğü düşündüm. Filizin öpücükleri çok iyiydi. Yumuşak, dolgun dudakları sıcak ve davetkardı. Daha önceki öpüşmelerimizde dudakları söylenmedik hazları vaad eder gibiydi. Bornozu sırtıma geçirdiğim zaman titreyen derime bir rahatlama geldi. Bornoz adam gibi oturup bağını sıkıca bağlarsam idare edecek kadar uzundu. Kuru çoraplar böyle bir durumda gerçekten çok rahatlatıyordu. Oturma odasına geldiğimde iki arkadaş yeni gördükleri, yakışıklı bir aktörün oynadığı bir filmden konuşuyorlardı. Üşümemek için sıcaklığı açtım. Ben kanepeye yaklaşınca Filiz ayağa kalktı ve yanıma geldi. “Naber kısa, şeker, seksi çocuk” dedi. Takılıyordu çünkü benden en az on cm kısaydı. Kısaca öpüştük, herzamanki gibi; yumuşak, sıcak ve davetkar. Kanepeye doğru yanından geçerken kıçımı çimdikledi ve beni yerimden hoplattı. Üçümüz de güldük ve Rana çaylarımızı koydu. Sonraki bir saat kızlar filmdeki tiplerden, kıyafetlerinden falan konuştular. Bir ara konuşma flörte ve sekse geldi. Filiz seksten konuşurken oldukça görsel olabiliyor. İçimde tanıdık bir kıpırdanma olduğunu sezdim ve bornozun tek başına yeni bir konu açmayı önleyemeyeceğinden korktum. Filiz “burası çok sıcak olmadı mı?” dedi. Rana da onayladı. “Ne kadar açtın?” diye sordu bana. Ben de üşümemek için biraz fazla açtığımı, ama çok sıcakladılarsa kısacağımı söyledim. Filiz ayağa kalktı ve süveterinin uçlarına uzanıp “önemli değil bu süvetere ihtiyacım yok” dedi. Süveteri çıkarırken bluzu karnından ve sütyensiz göğsünün üstünden sıyrılıverdi. Ama önce Rana, sonra ben gülümseyine çabucak düzeltiverdi. “Ee neşelendin mi?” diye sordu bana. “Hayır” dedim “yeterince uzun sürmedi”. Rana kendi memelerinin de sütyensiz, bluzun altında o kadar güzel görünmesini dilediğini söyledi. Aslında onun memelerine bayılıyordum. Kocamandılar ve o koyu renk uçlarıyla açık renk bir sütyenin altından fırlayacak gibi olurlardı. Filizinkiler daha buyüktü ama bence haddinden biraz daha büyük. Rana benim onun memelerini açık renk dantelli sütyenin altında çok sevdiğim gerçeğini ortaya attı. Ama bütün erkeklerin onunkinden daha büyük memeleri sevdiğini söyleyerek beni iğneledi. “Doğru değil” dedim. “Seninkileri seviyorum çünkü onlar güzel”. Rana benim onun memelerini daha büyük olursa daha çok seveceğime dair iddiaya girmek istedi. Doğruydu, ama nasıl erkekler uzun penis istiyorsa kadınlarda büyük memeler ister diyerek açıkladım. Rana ayağa kalktı ve Filize bir şeyler fısıldadı. Filiz de gülümseyip başını salladı. İki kız karşıma geçip yüzlerini bana döndüler. Rana “hadi bakalım hangimizinkileri daha çok seviyosun?” dedi. Bunu söyler söylemez ikisi birden üstündekileri çıkardılar ve önümde üstsüz kaldılar. Biraz oflayıp pufladıktan sonra “yine de seninkileri seviyorum” diye kestirip attım. Cevabımın konuyu değiştirmesini umuyordum çünkü vücudum bu yarı çıplak kadınlara cevap vermeya başlamıştı. Bu konuşma bana bir misafirin yanında bornozun tek başına uygun bir kıyafet olmadığını kanıtlamıştı. Rana dürüst olmadığımı ima eden bir bakış attı. Filiz geldi ve üstünü geri giymeden kanepeye oturdu. Rana yanıma geldi ve hiç birşey söylemeden önümde durdu. Bakışım üstsüz memelerinden kurnazca gülen gözlerine kaydı. Memeleri odanın sıcağında bile dikleşmişti. Birkaç saniye sonra “tamam kanıtladın” diyerek eğildi ve belirgin bir şişkinliğin boy gösterdiği kucağıma hafifçe dokunup Filizle aramızda yere oturdu. “Üstünüzü geri giymeyecek misiniz kızlar?” dedim. Rana “burası çok sıcak. Hem böyle bakacak birşeylerin oldu” diye takıldı. Filiz konuşmaya başladı ve Ranaya şeftalisini hiç dar bir bikini için traş edip etmediğini sordu. Onlar bu traş konusunda konuşurlarken ben ereksiyonumun farkedilmemesi için içimden çarpma işlemleri yapıyordum. Tam benim deyneğin inişe geçtiği sırada Filizin “. yatakta iyi hissettiriyor ve erkekleri çok azdırıyor” dediğini duydum. Rana bana baktı. Onlaı dinlemediğimi başka şeyleri düşündüğümü söyledim. “Ne hakkında konuşuyorsunuz?”. Gülüştüler. Bir açıklama için Ranaya baktım. Filiz olabilecek en iyi şekilde açıkladı. Pantolonunu çabucak çıkarıp bir kenara attı. Uzunca baldırına baktım. Gülümsüyordu. Şeftalisinin tüylerini göstererek “bunun hakkında konuşuyoruz!” dedi. Rana benim anlamadığımı gördü ve Filizin bacak arasındaki hassas bölgeyi traş ettiğini görmem için Filiz yatırıp bacaklarını açtı. İyi tanıdığımı sandığım bu iki kadının utanmazlıklarına inanamayarak baktım. Filizin şeftalisi bacak arasında hiç kıl kalmayacak şekilde traş edilmişti. Üstündeki tüyler güzelce budanmıştı ve tam yarığının üstünde başlıyordu. Biri bir şey dedi ama ben Filizin şeftalisine bakıyordum. “Benim de yapmamı ister misin?” diye tekrarladı Rana. Ona baktım ve “tabi ki isterim ama ben traş edersem”. Tanıştığımızdan beri onun çalılığını ben buduyordum ve bu onu çok heyecanlandırıyordu. Oynadığımız bir oyun, o çırıl çıplak, ben kısmen giyinik ve o çalılığı güzelce buduyorum. Filiz sırıtarak kalktı ve biz banyoya götürdü. Burada Rana bütün üstündekilerden kutruldu. Yere oturmuş Rananın şeftalisini sabunlarken Filizi izledim. O bitirince Ranaya bakarak elime yeni bir jilet aldım. Memelerinin arasındaki benek benek kızarıklığı gördüm ve o da aşağı bakarak bornozumun çok stratejik bir yerinden ayrıldığını gördü. Penisim başarılı bir şekilde bornozun birleşme yerinden kafasını uzatmıştı. Ben Ranaya doğru yürürken Filiz benim durumumu anladı ve bornozumu çıkarıverdi. Şimdi üçümüzde banyoda çıplaktık ve Rananın şeftalisi sabunlu ve hazırdı. Ben çömelince Filiz tavsiyeleri ve hassas deriyi gergin tutan parmaklarıyla bana yardım etti. Hiç kazasız bitirdiğimizde Rananın nefesi hızlıydı ve göğsündeki kızarıklık bariz bir hal almıştı. Şeftalimizi ılık suyla duruladık ve ikimiz birden kaçırdığımız bir nokta varmı diye ellerimizle kontrol ettik. Dokundukça çıplak vajinasındaki ıslaklığı hissedebiliyordum. Biz onu okşayınca kalçası istemeden hareket etti. Ağzı açık, ağır nefeslerle yeni traş edilmiş bölgesine bakmaya çalışıyordu. Filizin şeftalisine dokunmasıyla beraber sanki elektrik çarpmış gib havaya sıçradı. Bir aynayla kendine baktı. Düzgünlüğünden etkilenerek eliyle kendini keşfetmeye başladı. Filiz “artık daha duyarlı hissedeceksin” dedi. Rana da “biliyorum, sen dokununca nerdeyse gelecektim” dedi. Filiz eline sabunu aldı ve Rana kalkınca onun yerine önüme oturdu. Bacaklarının açıp “hazır ordayken beni bir temi traş etsene” dedi. İnanılmaz. İstekli gözlerine baktım ciddi olduğunu gördüm. Rana beni ateşledi ve ilk bıçak darbesiyle Filizden çokça bir miktar açık kahverengi kıl kestim. Ben geri kalanını budarken arkasına yaslanıp kendini sağlama aldı. Bu sefer de Rana deriyi gergin tutaya yardım ediyordu. Bitirdiğimde Filizin şeftalisinin nemli değil çok ıslak olduğunu gördüm. Şeftaliyi duruladım ve Rana arkadaşının yeni traşlı tümseğini bebe kremiyle ovmaya başladı. Oturdum ve Rananın traşlı bölgenin yanında bacak aralarını da ovmasını seyrettim. Filizin yüzü bunun ne hoş bir hi zolduğunu söylüyordu; ben de yağlamaya yardım ettim. Filiz kalkınca Rana oturdu ve onu tamamen traş etmemizi istedi. Tamam dedik ve kısa sürede o çalılık tarih oldu. Derisini yağlarken şeftalisi iyice ıslanmıştı ama yağdan değil kendi sularından. İkisine de evde dolaşmalarının ve çıplak vajinalarını göstermelerini söyledim. Gülerek oturma odasına geçip bana bir şov yapmaya başladılar. Filiz taş gibi olmuş penisimi dikizliyordu. Rana zevkle yanıma gelip bana yarığının gösterdi ama ben öpmek için eğilince geri çekti. Rana içeri gidince Filiz dudaklarını aralayıp bana ne kadar ıslandığını gösterdi. Rana geri geldiğinde o hala bu durumdaydı. Rana Filizin gösterisine gülerek yanıma oturdu. Elindeki makası göstererek “hadi senin penisini ve toplarını traş edelim” dedi. Arkama yaslandım ve heyecanla penisimin çevresini budamasını seyrettim. Filiz de sol bacağıma dayanıp izliyordu. Penisim dokunulmaktan dolayı sızlıyordu ve Rana önünden çekmek için soluma doğru eğdiğinde Filize yöneldi. Filiz kıpırdamadan ağzına aldı ve ağzının ılık ıslaklığı çok tatlıydı. Rana arkadaşının beni emmesini umursamadan, kökten kesmeyi engelleyen bir tarağın yardımıyla penisimin etrafını kırpıyordu. Bir tarafımı bitirince makası Filize verdi. Filiz kırpmaya devam ederken o da beni emip yaladı. Kısaca benim kıvırcık tüylerim ergenliğinde bir gencin kısa,seyrek tüylerine benzedi. Bir sprey sesi duydum ve aniden soğuk bir köpük yumurtalarımı kapladı. Kokusu pek hoi değildi ama kızlar beni öyle tahrik etmişlerdi ki tüy dökücünün habersizce uygulanmasını umursamadım. Birbirimizin yeni tüysüz yerlerini sabunlayarak beraber bir duş aldık ve birbirimizi kuruladık. Kızlar banyodan çıkarken ben dizimin üstünde bekledim ve şeftalilerini sırayla öpüp dilimle olabildiğince derinlere daldım. Tekrar oturma odasına gidip gülüşerek kanepeye oturduk. Rana elini tüysüz yumurtalarımdan çekemiyordu ve iyice parlatıncaya kadar yaladı. Filizin bizi izlerken şeftalisini okşayıp daha da azmasını seyrettim. Sonra arkama, kanepenin kenarına oturtup aşağı kaydım ve başımı arkaya atıp o parlayan vajinasını yalamaya başladım. Rananın ağzına almasıyla beraber penisimde nemli bir sıcaklık hissettim. Hala eliyle düzgün yumurtalarımı okşuyordu. Filizin lezzetli suyunu yalayıp içerek dilimi derinlerine sokmaya çalışırken pürüzsüz baldırını da okşuyordum. Dilimin duyarlı şeftalisini etrafında dolaşması onu daha da ıslatıyordu. Rana onu yalamamı istediğini söyleyerek alemi böldü ve kızlar yer değiştiler. Rana yerleşmeden önce Filiz dudaklarıyla penisimi sarıp tamamını ağzına aldı. Başının Filizin boğazının arkasına deydiğini hissedince uzun bir inlemeden kendimi alamadım. Bu inlemeyle Rana Filize baktı. Küçük bir çocuğun bir sihrin nasıl yapıldığını öğrenmek istemesi gibi “nasıl yapıldığını bana da gösterir misin?” diye sordu. Filiz yavaşça başını kaldırdı ve tekrar dudaklarını mor deyneğimi üstüne bastırdı. Yarı yoldayken “um-hmm” gibi birşeyler mırıldanıp köküne kadar içine aldı. Başımı arkaya attım ve Rananın görülür ıslaklıktaki yarığını ağzıma aldım. Dilim deliğini buldu ve tadına bakarak derine gitmeye uğraştı. Ben kız arkadaşımın kel şeftalisi üzerinde hiddetle çalışırken Filiz de yavaşça penisimle işine bakıyordu. Dilimi ileri geri götürüp getiriyordum. Filiz bacaklarını iyice açıp kucağıma oturuverdi. Kadınlığının penisimi yutması beni yepyeni bir tutkunun yükseklerine sürükledi. İkisini de istediğimi, dilimi, parmağımı, penisimi olabilecek her yere gömmek istediğimi farkettim. Bütün gece onlarla sevişmeyi ve şimdi onların bana yaptığı gibi ben de onları kendi sularımla sırılsıklam etmeyi istiyordum. Kalçamı kaldırıp Filize yardım ettim. Hareketleri kısa ve çabuk zıplamalara dönüştü. Çenem onunla ıslanmış Ranayı yalıyordum ve o şimdi haykırarak nefes alıyordu. Pozisyonu değiştirmeyi önerdim, Rana kanepeye uzandı ve Filiz onun başının oradaki kola oturdu. Rana o kadar ıslaktı ki içine girerken hiçbir dirençle karşılaşmadım. Öne eğilip Filizi yalamaya başladım, yalayıp yutuyordum. Yumurtalarımda bir hareketlenmeyle Ranaya girip çıkmaya devam ediyordum.Penisim içinde büyürken hareketlerim yavaş ve derindi. Ben patlamak üzereyken penisimi ıslak tünelinden çıkardı ve sertçe sıkarak orgazmıma engel oldu. “Henüz değil” dedi “şimdi olmaz”. Dert etmedim. Onları istiyordum. Bu zevkin tüm gece sürmesini istiyordum ve anlaşılan onlar da benimle hemfikirdi. Kanepeden kalkınca Rana bizi yatak odasına götürdü. Yatağın başında durup öpüştük. Önce Rana beni sonra ben Filizi. Bunlar sımsıkı sarılarak verdiğimiz derin, şehvetli öpücüklerdi. Çok kısa bir duraksamadan sonra Rana Filizi aynı beni öptüğü gibi öptü. Penisim kaya gibi sert, “benim” Ranamın başka bir kadını şehvetle öpmesini izledim. Bacaklarını Filizin beline doladı ve vajinası onun karnına gelecek şekilde sarıldı. Sırtımdan aşağı birşeyin aktığını hissettim. Kızlar ayrıldığında kollarının, sırtlarının, göğüslerinin terlediğini gördüm. Eğilip Filizin karnını ve sonra da Rananın memelerini emdim. Yatağa çıktığımız sırada Rananın Filize “senin tadına bakmak istiyorum” dediğini duydum. Filiz ise “evet uzun zamandır bunu bekliyorum” dedi. Oturdum ve birbirlerini okşamalarını, öpüşmelerini seyrettim. İlk saldırgan hamle Ranadan geldi. Aşağı inip bir memeyi ağzına aldı ve elleri karnından aşağı inip baldırlarını araladı. O kocaman memeyi diliyle içeri çekerek emdi. Eli Filizin hazır, ıslak şeftalisine kayarak yavaşça girip çıkmaya başladı. Bu hareketle Filizin sırtı kasılıverdi. Rana memelerini onun koluna ve yanına sıkıca bastırıyordu. Elini çıkarıp dizinin üstüne kalktığında vücudu nemden parlıyordu. Filizin gözlerinin içine bakarak parmaklarındaki zengin sosu yaladı. Bana baktı ve gülümseyerek elini tekrar daldırdı. O eğilince vajinasını görebiliyordum ve bu beni daha da heyecanlandırıyordu. Elini tekrar çıkardı ama bu sefer bana bakarak ve gülümseyerek parmaklarındaki kremi yaladı. Yüzümdeki şehveti görünce elindeki sıvıyla memelerini okşadı. Filiz, Rananın omuzlarından tutup doğrularak kremli memelerini uzun uzun öptü ve yaladı. Rana kalçalarını aşağı indirerek şeftalisini çarşaflara sürmeye başladı. Filiz “şimdi onun nasıl yeneceğini göreceksin” dedi. “Boşalmanı, boşalmanı, boşalmanı istiyorum”. Ranayı çevirip sırt üstü yatırdı ve yüzünü traşlı meyvesine gömdü. Rana şeftalisindeki sıcak nefesi hissedince derin bir iç çekti. Gülümseyerek memelerini sıkmaya ve onlarla oynamaya başlamadan önce birkaç saniye böyle kaldı. Bana ve sert penisime baktı ve ağzını açıp yalanarak ağzına istedi. Penisimi emmesi için ağzına kaydırırken hepimizin terle kaplandığını fark ettim. Rananın göğsü nefes aldıkça parlıyordu ve Filizin düzgün poposu kusursuz görünüyordu. Rana beni dudakları arasına alırken Filiin arkası o kadar çekiciydi ki elimi ıslak meyvesinde gezdirmekten alamadım. Rananın bacak arasındaki inlemesinden daha fazla istediğini anladım ve üç parmağımı içeri soktum. Kendisini arkaya iterek parmaklarımı tamamen içine gömdü. Rananın yalanan bölgesinden ve beni talayan ağzından ıslak sesler geliyordu. Islak sesler aynı zamanda Filizin arkasından da geliyordu ve bu arada suyunun bileğime aktığını hissetim. Rana beni emmeyi bıraktı ve inleyerek kalçasını ritmik bir şekilde kıpırdatmaya başladı. Köpüklenmişş elimi Filizden çıkarıp Ranaya yalkaştım. Omuzlarını kaldırarak arkasına geçtim ve sarıldım. Hala Filizin suyuyla kaplı olan elimle sol memesini ıslak ve nazikçe okşamaya başladım. Kulaklarına fısıldıyordum: “Boşalmanı istiyorum”. Nefes aldım ve sıcak nefesimi kulağına saldım. “çıplak, traşlı kukunu yalamasını seyretmek istiyorum. onun suyu senin memelerinde. o yumuşak dudakları senin suyunla ıslak. bacaklarını onun başına aynı bana sardığın gibi sarmanı istiyorum. onun için boşal. benim için boşal. bizim için boşal. boşalmanı istiyoruz böylece tadına bakabileceğiz. Kasılmalarıyla beraber yöksek sesle ohlamaya başladı. Filiz onu yaklaşık bir saat yaladı. Boşalmaya devam ederken çığlıkları hıçkıran kahkahalara dönüştü. Sonunda Filiz başını kaldırınca Rana ohlamaya devam ederek üzerime yaslandı ama şimdi mırıldanarak ohluyordu. Filizin yüzü ıslak değildi, zevk sularıyla köpürmüştü. Yanakları, dudakları, çenesi sanki biri onu yağlamış gibi parlıyordu. Bize yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı. Öpüştük, dili yogunluğunu gösteriyordu. Çenesindeki ve yanaklarndaki zevk suyunu dünyada bir eşi olmayan bir sosu tadar gibi emdim. Rana gülümseyerek, kollarını göğsüne ve benim koluma dolamış yatıyordu. Filize baktı ve yumuşakça “başka bir kızla bu kadar güzel olacağını hayal etmemiştim. Sen çok iyisin” dedi. Gülümsedik ve Rananın uzanmasına izin verecek şekilde çekildim. Filiz boşalmasına yardım edecek gücünün olup olmadığını sordu. Rana kendini desteklemek zorunda olmasa yapabileceğini, hala çok azgın hissettiğini ve bunu bütün gece yapmak istediğini söyledi. Böylece Filiz şeftalisini onun ağzına getirdi. Rana hiç vakit kaybetmeden o çıplak yarığı yalayıp yutmaya başladı. “Hmm tadın iyi” diye mırladı. Birkaç dakika emdikten sonra bana baktı ve dudaklarını yaladı. “Orda oyurup durma, buraya gel” dedi. Tekrarlamasına gerek kalmadı. Filizin arkasına geçtim ve Rananı başı üstünde şeftalisine rahatça girdim. Daha derine girdikçe Filiz inledi ve ben geri çekerken Rana “derinlere gir, ta terinlerden suyunun tadına bakmak istiyorum “diye fısıldadı. Sonra da ben inledim, aynı Filizin tekrar yaptığı gibi. Filizin memelerini mıncıklamak için öne eğildim ama Rananı elleri zaten onları sıkmak, okşamakla meşkuldü. Rana Filizin suyunu bnim değnekten içtiği için giriş çıkışlarımda bekliyordum. İçeri girdiğimde şeftaliyi ve benim yumurtalarımı yalıyordu. Filiz “Hadi sok bana, becer beni” diye bağırdı. “Kıçımı tut ve becer beni. Rana yalarken ben de devam ediyordum. Artık kalçaları daha hızlı hareket ediyordu ve sonunda inleyerek var gücüyle bana dayandı. Hep beraber bekledik. Sonra Filiz yavaşça penisimi içine pompalamaya başladı. “Seni boşaltıcam” dedi. “seni öyle güzel öyle yavaş becericem ki sıcak suyunu içime fışkırtıcaksın”. Hareketlerim hızlandı çünkü yumurtalarımda alevlenen bir volkanı hissediyordum artık. Rana bir yumurtalarımı yalıyor, bir benim orgazmımı hızlandırıyordu. Rana “oo, onu gerçekten becerdiğini görebiliyorum” dedi. “Sen gelinceye kadar beklicem sonra da yumurtalarını emicem. Sen boşalıtken onları ağzımda hissetmek istiyorum”. “Eveeet, beni sert ve hızlı becer” diye ekledi Filiz. “Ta içime boşal. Islak yarığımı suyunla doldurmanı istiyorum”. Yumurtalarımın sıkılaştığını, popomun kasıldığını hissettim ve Rananın oturma odasında orgazmımı kestiğini hatırladım. “Hadi canım” dedi Rana. “Bize suyunu ver. Boşal onun içine. Ta meyvesinin derinine. Dışarı çek ve ikimizi birden boya onunla”. Çok sert soktum, ta derinlere girerek. Bir kadın sesinin haykırdığını ve bir başkasının “noşal onun içine” dediğini duydum. Penisimden suyun yürüdüğünü hissdince başımı arkaya attım. Kalçamdaki eller beni arkaya çekerken Filiz de öne çekildi. Islak penisimde taze hava. O anda gözlerimi açtım. Aşağı baltığımda serbest kalmış penisimin Rana tarafından sömürüldüğünü ve Rananın göğsü, karnı, yüzü, heryerini beyaza boyadığını gördüm. Birazı da biraz ilerideki Filizin yarığına düşüyordu. Rana penisimi acayip bir açıyla büküp bıraktı ve bu, biraz daha suyun ağzına konmasına neden oldu. Rana penisimi sonuna kadar ağzına aldı ve dibine kadar gömünce ben biraz daha suyu artık kızarmış olan sıcak ağzına hediye ettim. Rananın ağzından çıktım ve hırsla Filizin şeftalisinde kalan birkaç damla dölü emmesini izledim. Kısa süre sonra Filiz arkasını döndü ve yattı. Artık tükenmiştik. O geceyi üstüste o yatakta geçirdik ve sabah kalktığımızda hala kendimize gelememiştik. Böylece Filiz Ranadan dinlediği yeteneklerimi kendisi de denemiş oldu.

Bir cevap yazın